Tanımlar

Cavendish deneyi

Denklem

  • Fizikte; bir orantının, bir sabit terimi eklenerek, fizikte kabul edilmiş standart birimler sistemi ile uyumlu hale getirilmesine ve eşitlik işareti ile ifade edilmesine denklem denir.
  • Sabit terimi kaldırılınca geriye bir orantı kalır. Ama bir orantıda, orantının iki tarafı da bir orandır, fizikte, böyle olmayabilir, eşitliğin bir tarafı bir isim olabilir, isim oran değildir, etikettir. Fizikte, "derivasyon" denen şey, bu etiketleri eleyerek, alttaki orantıyı elde etme sürecidir. Fizik, Newtoncu ideolojinin propaganda aracı olduğu için, fizikçiler Newtonun ismi ve kavramları ile markalaştırılmış terimleri yazarak denklemler kurarlar, ama bu Newtoncu terimler oranları ifade etmediği için sadece ideolojik veya dekoratif terimlerdir ve derivasyon sürecinde elenirler.
  • ["Derivation"ın Türkçesi "türetme", "türeme", "türev", "türetim" olarak verilmiş, ama bu kalkülde kullanılan "derivative" anlamına geliyor gibi gözüküyor. "Derivation" ise resmi bir algoritma kullanarak bazı cebir değişimleri uygulayarak, istenmeyen terimleri eleme işlemi falan gibi bir şey oluyor. Matematikte de var ama matematikte birim olmadığı için, fizikte derivasyonla aynı olmadığını düşünüyorum.]

Güç

  • Fizikte, güç kavramı; toplumda paranın gördüğü işlevi görür. Para, aynı kategoriden olmayan ve birbirleri ile kıyaslanamayacak şeylerin herkes tarafından kabul edilmiş evrensel bir kriter (yani para) ile kıyaslanmasını sağlar. Aşk bile paraya çevrilebilir.
  • Fizikçiler de gücü bu şekilde fiziğin evrensel birim dönüştürücüsü olarak tanımlamışlardır. Aslında çok zekice bir şey. Newton gücü doğada yoktur, para diye bir şeyin olmadığı gibi. Ama güç birbirleri ile kıyaslanamayacak şeylerin birbirleri ile kıyaslanmasını sağlar.
  • Mesafeleri zaman geçmeden kat eden, termodinamik yasaları dahil bütün doğa yasalarını ihlal ettiği için deneyle ölçülemeyecek olan okült ve hayali bir şey.

G

  • "Newton'un Evrensel Yerçekimsel Newtoncu Güç Sabiti" denen şey.
  • Bu "sabit" nasıl tanımlanmış? Bir birim olarak tanımlanmış: "İki birim kütlenin, birim mesafade, birbirlerine Newtoncu çekim birimini uygulama birimi."
  • Peki bu G, aynı Metre gibi, bir tanımlanmış birim olduğu halde neden "sabit" deniyor?
  • Bence fizikçiler Newton'a ibadet etmeyi sevdikleri için.
  • "Newton" diye bir birim var zaten, Newtoncu gücün birimi, G de, Newton gibi bir birim.
  • Peki, insanlar Metre'yi deneyle ölçmeye çalışıyorlar mı? Hayır, metre ile başka şeyleri ölçüyorlar. Metre tanımlanıyor, ölçülmüyor. Aynı şey G için de geçerli.
  • Bir insanın tanımladığı bir birimi ölçmeye kalkmasından daha komik ne olabilir? Bir insanın tanımladığı birimi deneysel olarak gözlemlediğini iddia etmesi olabilir.

Kepler Kuralı

Mucize

Newton mekaniği

  • Newton mekaniği denen şey Newton’un müritlerinin 350 yılda adım adım geliştirdikleri bir aldatmacadır. Neden aldatmacadır? Çünkü Newton mekaniği denen şey Kepler Kuralının Newtoncu marka terimlerle yazılmış halidir.
  • Newton'un Newton mekaniğinden haberi yoktu. Newton'un, Newton mekaniğinin temeline yerleştirilmiş "Newton'un evrensel sabiti G"den de haberi yoktu, çünkü bu terim 19. yüzyılda tanımlanmıştı.

Newtoncu marka terimler

  1. Newton'un evrensel kütleçekim sabiti G. Kendisi "doğa sabiti" olarak pazarlanır ama Newtoncu denklemlerin bir ürünüdür, aynı işlemleri denklem değil de orantılarla yaparsınız "doğa sabiti G" elenir.
  2. Kütle (Ağırlık kelimesine eş anlamlı olan Newton'un uydurduğu "dinamik ağırlık" kavramı)
  3. Newton tarikatının kutsal deneklemi, \(F=GMm/r^2\) Burada \(F\) en marka terim \(F\) olmalı çünkü birimi "Newton"dur. Newton'un müritleri Newton'un tanımladığı doğaüstü bu gücü Newton'un kutsal adı ile taçlandırmışlar.
  4. Newton'un masal dünyasında birbirlerini çeken iki kütle, \(Mm\). Ama \(m\) hep elenir, çünkü Newton'a dua etmek için yazılan dekoratif bir terimdir.

Newton'un müritleri

  • Kendilerine "fizikçi" diyen okulcu felsefe doktorları.

Okulculuk

  • Okulculuğun sabit tutulan bir kutsal metni vardır. Bu kutsal metin bütün bilginin kaynağı olarak tanımlanır. Gerçek bilgi bu kutsal metinden yayılır.
  • Okulculuğun ikinci olmazsa olmaz özelliği, bu kutsal metin etrafında hiyerarşik olarak örgütlenmiş ruhbanlar sınıfıdır.
  • Günümüzde Newton okulculuğunun ve Newton tarikatının rahipleri akademik fizikçilerdir.
  • Fizikçiler kendilerini Newton'un müritleri ve Newton kültünün ve Newton tarikatının inananları olarak tanımlamamıza kızabilirler. Ama doğada 300 yıldır hala ölçülememiş bir gücü Newton'un kutsal otoritesini kurtarmak için Cavendish deneyine yamamaya çalışanları başka nasıl adlandırabiliriz ki?
  • Sabit tutulan ve kutsal olarak tanımlanmış bir metnin etrafında hiyerarşik olarak örgütlenmiş profesyonel ruhbanların yaptığı işe okulculuk deniyor.
  • Kitap değişir ama okulculuk baki kalır.
  • Okulcuların işi, kutsal metinlerinden kaynaklandığına inandıklar gerçek bilgiyi kendilerinin uydurduğu gizli bir dil içinde gizleyip bu bilgiyi satarak para ve itibar kazanırlar.
  • Toplum, bu okulcu profesyonllere bilgi tekelini vermişlerdir.
  • Toplumu ilgilendiren tanımları yapmak, halkın merak ettiği büyük sorulara cevaplar tanımlamak bu profesyonellerin tekelindedir.
  • Newtoncu tarikatın profesyonelleri doğayı nasıl algılayacağımızı tanımlarlar.
  • Bu Newtoncu dünya görüşü, Newtoncu maddeci doktrin çocukluğumuzdan itibaren bize bu okulcu profesyoneller tarafından öğretilir.
  • Newton7un doğa yasalarını bulduğunu ve yarı tanrı olduğunu, bu İngiliz Newton olmasaydı insanlık hâlâ Ortaçağ karanlıklarında yaşıyor olacağını bize tek doğru gerçek olarak öğretirler.

Okült

The Principia (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri)

  • "The Principia" diye Latince adı ile meşhur olmuş, gelmiş geçmiş en büyük deha Newton'un gelmiş geçmiş en yüce bilim kitabı. Yersen.
  • Newton okulculuğunun temel kitabı.
  • İlkeler; (Türkçe ismi ile söylerek bu yüce kitabın değerini düşürmek istediğimiz sanılmasın, sadece Türkçe yazdığımıza göre bu kitabın ismini de Türkçe söyleyelim diye düşündük) tam bir okulculuk kitabıdır. Okunması zordur, anlaşılmasın diye yazılmıştır, sonsuza dek yorumlanabilir, ve yine de bir anlam çıkartılamaz, eksikler ve yanlışlarla doludur, bu da okulculukta çok iyi bir şeydir çünkü müritler yüzyıllar boyu bu yanlışları düzelterek kariyer yaparlar.

Vis

Saniye sarkacı

  • Dönemi 2 saniye olan sarkaç.
  • Dönem = Sarkaç kolunun 1 salınımı yani başladığı noktaya geri dönmesi

Yerçekimi

  • Diğer dillerde ağırlık ile ilişkilendirilen bu kelime (Fransızca'da pesenteur, İngilizce'de gravity) Türkçe'ye Newton'cu çekim doktrinini temel alarak tanımlanmış. Yani Türkçe'de yerçekiminin çekim olmadığını söyleyemezsiniz çünkü kelime Newton'un okült çekim gücünü kabul etmiş ve dile monte etmiş. Newton tarikatının dilimize bile nasıl girdiğini ve dünya görüşümüzü nasıl tanımladığının önemli bir işareti.
  • Cavendish deneyinde, Newtoncu görüşe uygun olarak, kurşun toplar arasında olduğu varsıyalan çekim gücü ile dünyanın sarkacın koluna asılı olan kurşun toplara uyguladığı çekim gücü aynı çekim çekim gücü, Newtoncu çekim gücü. İngilizce'de "gravitationl pull" diyebiliyorlar bu çekimi anlatmak için. "Gravitational pull" Türkçe'de "yerçekimsel çekme" olmuş oluyor, kulağa çirkin geliyor.
  • İngilizcesi de aslında bir garip, çünkü "gravity" ağırlık kelimesinden geliyor. Yani bu kelimeler Newton'dan önce, insanların doğayı Newtoncu çekim olarak değil de ağırlık olarak gördükleri zamanlardan kalmış kavramlar.
  • Bu Newtoncu kavramlar, sadece söz olarak ve dekoratif terimler olarak, Newtoncu tarikatın dogmasını insanlığa dayatmak için, denklemlerde boy gösteriyorlar, sonra da elimine ediliyorlar.
  • Yani burada bir sorun var ve sorun dile yansıyor. Ağırlık mı? Yerçekimi mi?
  • Newtoncular işlerine geldiği zaman ağırlık diyorlar, işlerine geldiği zaman güç diyorlar.

Tarih: 2021-11-04 Thu 00:00

Oluşturuldu: 2022-09-23 Fri 17:25

Validate